Web3 İçerik Yayılımı: Eski Sorunların Yeni Görünümleri

Son zamanlarda birçok kişi InfoFi'nin "bilgi kozası" oluşturup oluşturmayacağı hakkında tartışmalar yapmaya başladı. Derinlemesine düşünme ve vaka analizi sonrasında, bunun sadece InfoFi'ye özgü bir sorun olmadığını, içerik yayılımının kendisinin yapısal bir sonucu olduğunu düşünüyorum. InfoFi, bu fenomeni sadece daha belirgin hale getiriyor.

InfoFi, özünde projeler için bir hızlandırıcıdır. Amacı projeleri popüler göstermek, kullanıcıların dikkatini çekmek ve böylece etkileşimi veya dönüşümü artırmaktır. Proje sahipleri genellikle InfoFi etkinlikleri için bütçe ayırır ve etkili görüş liderlerini harekete geçirebilecek pazarlama ajanslarıyla işbirliği ararlar.

Bilgi kozasının oluşumu genellikle üst düzey içeriklerle başlar. Büyük görüş liderleri tanıtım içeriği yayınladığında, daha küçük görüş liderleri de buna uyar. Ayrıca sosyal medya platformlarının öneri mekanizması ile kullanıcıların bilgi akışı hızla aynı projeye ait benzer içeriklerle dolup taşar.

Bu fenomen, kullanıcılara sanki tüm dünyanın aynı projeyi tartışıyormuş gibi bir illüzyon yaratıyor. Ancak bu, InfoFi'ye özgü bir fenomen değil. InfoFi'den önce de, fikir liderleri sırayla tanıtım görevleri alıyordu. InfoFi, bu içerik dağıtım mekanizmasını daha sistematik ve görünür hale getirdi.

InfoFi, bilgilerin organizasyonu ve yayılma verimliliğini gerçekten artırdı, ancak bu verimlilik mevcut "dikkat yapısı" üzerine inşa edilmiş bir hızlandırma ile sağlanıyor, devrim değil. Proje ekipleri bütçelerini büyük etkileyicilere yönlendirmeyi tercih ediyor ve bu içerikler öncelikle yayınlanıyor. InfoFi mekanizması, küçük ve orta ölçekli içerik üreticilerini kısa süre içinde yoğun içerik üretmeye teşvik ediyor, sosyal platformların öneri algoritmaları bu içerikleri popüler konular olarak tanımlıyor ve bir döngü oluşturuyor.

Ayrıca, içerik kaynaklarının görece yoğun olması nedeniyle, yaratıcıların yazma hedefleri de oldukça benzer; çoğunlukla katılmak, puan almak veya görünürlük kazanmak amacıyla yazıyorlar, farklı açılardan projeyi derinlemesine analiz etmek yerine. Bu durum, kullanıcıların gördüğü içeriğin yüzeyde farklı görünmesine neden oluyor, aslında benzer; bu da zamanla tek bir proje anlatımında sıkışıp kalma hissini oluşturuyor.

Kullanıcıların kaygıları, temel olarak aşağıdaki birkaç alanda yoğunlaşmaktadır:

1. İçerik tekrarı yüksek: Bu sorun, proje ekibinin bütçe dağılımı yapısından kaynaklanmaktadır, InfoFi'dan değil.

2. İçerik kalitesi düşük, AI homojenliği ciddi: Aslında, InfoFi'nin puanlama modeli bir karşıt mekanizmaya sahiptir, aşırı mekanik ve karakter eksikliği olan içerikler yüksek puan almakta zorlanır. Yüksek kaliteli içerik hala mükemmel anlatı yapısı, görüş kalitesi ve etkileşim verilerine dayanmalıdır.

3. Etkinlik yayına girdikten sonra "sert reklam tadı": Bu, kullanıcıların en belirgin nefret noktasıdır. Çözüm önerileri arasında projenin yayına giriş merasimini azaltmak ve kendiliğinden reklam verme mekanizmasının getirilmesi yer alabilir.

İdeal durumda, proje ekibinin veri panelleri aracılığıyla sessizce airdrop yapabilmesi, erken doğal etkileşimde bulunan kullanıcıları ödüllendirmesi beklenir. Ancak, "InfoFi veri paneli sıralamasına göre airdrop dağıtımı yapılacağı" şeklinde açık bir duyuru yapmak, kullanıcıların ödül almak için sıralamayı manipüle etmelerine ve sahte etkileşimlerde bulunmalarına neden olabilir.

Son hedef, katılımın yalnızca ödüller için olmaması, aynı zamanda kullanıcıların gerçekten ilgi duymasıdır. Ödül, ana motivasyon değil, beklenmedik bir sürpriz olmalıdır.

Genel olarak, InfoFi bilgi çarpıklığı yaratmamıştır, aksine var olan yayılma yapısı çarpıklığını büyütmüştür. Çözüm, yayılma yapısını daha sağlıklı hale getirmenin yollarını bulmaktır; bu, katılım eşiğini artırmak, teşvik tasarımını optimize etmek ya da proje sahiplerini airdrop beklentilerini daha doğal bir şekilde belirlemeye yönlendirmek gibi yöntemlerle olabilir. Tüm bunlar, yalnızca içerik miktarını artırmak değil, aynı zamanda içerik kalitesini artırma hedefiyle yapılmalıdır.

Bunu başarabilirse, InfoFi yalnızca bir trafik aracı olmaktan çıkacak ve Web3 içerik ekosisteminin önemli bir altyapısı haline gelecektir.