Sıklıkla mevcut durumla uyumsuz hissetmekteyiz, kendimizi yüksekten değerlendirip farklı olduğumuzu düşünmekteyiz, sıradanlığa razı olamıyoruz. Ancak, bu sıradanlığa karşı duyulan isyan genellikle etkili bir değişim stratejisiyle birlikte gelmez. Özellikle ticaret piyasasında, birçok kişi piyasa kurallarını alt edeceğini hayal etmekte, ancak o yüzde 90'lık trader'ı nasıl geçeceğini ciddi bir şekilde düşünmemekte, aksine sürekli kâr elde edebileceği bir yanılsama içinde kaybolmakta ve hatta nispeten istikrarlı günlük işini bırakmayı düşünmektedir.
Bu tatminsizlik sadece kişisel gelişimde değil, aynı zamanda insan ilişkilerinde de kendini gösteriyor. Partnerimizin sıradan performansından sık sık hayal kırıklığına uğruyoruz, başkalarının davranış biçimlerinden, giyim tarzlarından veya olumsuz tutumlarından memnun değiliz ve çevremizdeki insanlara kişisel standartlarımızı dayatmaya çalışıyoruz, onların bizim belirlediğimiz yolda ilerlemelerini bekliyoruz.
Karşıtlık veya sorgulama ile karşılaştığımızda, içimizde bir hayal oluşur: sanki bir tür ani bir anlayışla büyük bir servet elde edebileceğimiz ve böylece dünyevi sıkıntılardan kurtulabileceğimiz hissi. Bu düşünce, bir gün mali özgürlüğe ulaştığımızda, bir zamanlar önerilerimizi göz ardı edenlere neyi kanıtlayabileceğimizi, onların kaçırdıkları fırsatları gösterebileceğimizi beklememize yol açar.
Aslında, bu düşünce tarzı, kendi yeteneklerimizi aşırı değerlendirdiğimizi ve gelecekte büyük zenginlik biriktirerek tam özgürlük ve özerklik kazanacağımızı hayal ettiğimizi yansıtmaktadır. Bu genel bir psikolojik eğilim gibi görünse de, insan doğasının kontrol ve tanınma konusundaki temel arzusunu tam olarak yansıtmaktadır. Bunu fark etmek, belki de gerçek büyümemizin başlangıcıdır.
View Original
The content is for reference only, not a solicitation or offer. No investment, tax, or legal advice provided. See Disclaimer for more risks disclosure.
12 Likes
Reward
12
7
Share
Comment
0/400
HashBrownies
· 06-23 20:15
Çok doğru söyledin, coin yapmanın başlangıçtaki zihniyeti hep böyle.
Reply0
StakeOrRegret
· 06-22 14:51
Önce günlük işleri iyi yapalım.
Reply0
GasFeeNightmare
· 06-22 14:51
Gece yarısı uykusuzluk gas sayılır, bu arbitrajın yarısını madenci yedi.
Reply0
AirdropDreamBreaker
· 06-22 14:51
Yine bir hayal yüzünden kaybedilen enayiler
Reply0
DefiVeteran
· 06-22 14:47
enayiler sonsuza dek kendilerinin son hasat olduğunu inanıyor.
Reply0
BankruptWorker
· 06-22 14:25
Yeteneksiz olmak, yoksul olmaktır, anladım.
Reply0
DeepRabbitHole
· 06-22 14:23
Ateşli ol, insanların beklentilerini düşürmesi gerekiyor.
Sıklıkla mevcut durumla uyumsuz hissetmekteyiz, kendimizi yüksekten değerlendirip farklı olduğumuzu düşünmekteyiz, sıradanlığa razı olamıyoruz. Ancak, bu sıradanlığa karşı duyulan isyan genellikle etkili bir değişim stratejisiyle birlikte gelmez. Özellikle ticaret piyasasında, birçok kişi piyasa kurallarını alt edeceğini hayal etmekte, ancak o yüzde 90'lık trader'ı nasıl geçeceğini ciddi bir şekilde düşünmemekte, aksine sürekli kâr elde edebileceği bir yanılsama içinde kaybolmakta ve hatta nispeten istikrarlı günlük işini bırakmayı düşünmektedir.
Bu tatminsizlik sadece kişisel gelişimde değil, aynı zamanda insan ilişkilerinde de kendini gösteriyor. Partnerimizin sıradan performansından sık sık hayal kırıklığına uğruyoruz, başkalarının davranış biçimlerinden, giyim tarzlarından veya olumsuz tutumlarından memnun değiliz ve çevremizdeki insanlara kişisel standartlarımızı dayatmaya çalışıyoruz, onların bizim belirlediğimiz yolda ilerlemelerini bekliyoruz.
Karşıtlık veya sorgulama ile karşılaştığımızda, içimizde bir hayal oluşur: sanki bir tür ani bir anlayışla büyük bir servet elde edebileceğimiz ve böylece dünyevi sıkıntılardan kurtulabileceğimiz hissi. Bu düşünce, bir gün mali özgürlüğe ulaştığımızda, bir zamanlar önerilerimizi göz ardı edenlere neyi kanıtlayabileceğimizi, onların kaçırdıkları fırsatları gösterebileceğimizi beklememize yol açar.
Aslında, bu düşünce tarzı, kendi yeteneklerimizi aşırı değerlendirdiğimizi ve gelecekte büyük zenginlik biriktirerek tam özgürlük ve özerklik kazanacağımızı hayal ettiğimizi yansıtmaktadır. Bu genel bir psikolojik eğilim gibi görünse de, insan doğasının kontrol ve tanınma konusundaki temel arzusunu tam olarak yansıtmaktadır. Bunu fark etmek, belki de gerçek büyümemizin başlangıcıdır.